Anne ve Babalar DİKKAT! Uzmanlar UYARIYOR! Okuldan gelen çocuğunuza bu soruları sormayın!

Önerilen yaklaşım ise, çocuğunuzun duygularını anlamaya odaklanmak ve etkileşimi sakinleştikleri bir zaman dilimine yerleştirmek. Bu şekilde, çocuğunuzla daha derinlemesine bağlantı kurabilirsiniz.

Elele dergisinde yayımlanan habere göre; "CNBC'ye açıklama yapan Psikolog, yazar ve yayıncı Dr. Linda Papadopoulos çocuklara okul sonrası, 'okul nasıldı' veya 'günün nasıldı' diye sormanın doğru sorular olmadığını söylüyor ve "Bu geniş sorulara genellikle 'evet, iyiydi' yanıtı gelecektir" görüşünü paylaşıyor."

Çocuk psikoloğu Dr. Martha Deiros Collado da benzer fikirde. Collado, "Çoğu yetişkin işten sonra dinlenmek ve günün yorgunluğunu atmak ister. Çocuklar da böyledir. Zihinlerinin bir molaya ihtiyacı vardır ve genellikle ana odak noktaları yemek, eğlence, oyun ve dinlenmedir. Ebeveynler genellikle çocukken kendilerine de aynı soru sorulduğunda 'iyi' diye homurdandıklarını ya da göz devirdiklerini unuturlar. Her gün "Okul nasıldı?" diye sormak tembel bir alışkanlık haline gelebilir. Bunu yapmak çocuğunuzla aranızda yeni bir bağ oluşturmuyor" diyor.

PEKİ NE SÖYLEMELİ?

Deiros Collado, bunun yerine olmayı ve çocuğunuz konuşmaya hazır olana kadar beklemeyi öneriyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: "O anda, günün sonunda çocuğunuzu tekrar görmenin nasıl bir his olduğuna odaklanın, örneğin 'Seni gördüğüme çok sevindim' deyin. Çocuğunuzun okuldan içine kapanık mı yoksa gülümseyerek mi çıktığına dikkat edin. Gördüğünüzde duygularını "adlandırmaya" çalışın: Örneğin, "Çok mutlu görünüyorsun! Bugün eğlenceli bir şey olmuş olmalı" deyin. Bunun çocuğunuzun açılmasına yardımcı olup olmadığına bakın... Nörobilimsel kanıtlar, bir duyguyu adlandırmanın vücuda sakinlik getirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Çocuklar ancak sakinleştiklerinde ve temel ihtiyaçları karşılandığında anlamlı konuşma yapabilirler" diyor.

Çocuğunuzla ne zaman konuşmalısınız?

ZAMANLAMA ÖNEMLİ

Papadopoulos'a göre "Zamanlama her şeydir". Onları arabaya bindirir bindirmez günlerinin nasıl geçtiğini sormak yerine, daha sakin bir ruh haline girmelerini bekleyin:

"Yatmadan önce sormak çok güzeldir, çocuklar daha rahattır. Bazen yatmadan önceki anlar konuşmak için harika bir fırsattır.

Daha küçük çocuklarla, bir aktivite yapmak konuşma başlatmanın bir yolu olabilir.Biraz oyun hamuru, bir boyama kitabı ya da bir bulmaca çıkarın ve sonra örneğin "Geçen gün 2. sınıfta olmanın gerçekten farklı olduğunu söylüyordun. Öyle mi?" deyin".

Collado, "İstediğiniz şey çocuğunuzun gününü dinlemek ve onunla bağlantı kurmaksa, bunun sizin başlamanız gerekir.Bu paylaşım fikri genellikle onların da açılmasına yardımcı olmak için kritik önem taşır. Gerçek bir şey hakkında konuşun, sizi güldüren, şaşırtan, öğle yemeğinde ne yediniz, bugün nasıl hissettiniz... Gününüzü paylaşmak, çocuğunuzun gününü paylaşmak istemesini daha olası hale getirir" diyor.

İki uzmana göre sadece "evet" ya da "hayır" cevabını alacağınız sorular sormayın.

Uzmanlar şu soru örneklerini öneriyor:

"Bugün seni ne güldürdü?"
"Bugün olan; en sevdiğin şey neydi?"
"Bugün oyun saatinde ya da öğle yemeğinde en çok neyi sevdin?"
"Bugün [bir öğretmen ya da arkadaş] ne dedi?"

Deiros Collado, "size çocuğunuzun gününün farklı bir yönünü gösterebileceği için duygular hakkında konuşmanın da önemli olduğunu" söyledi.

Örneğin şunları sorabilirsiniz:

"Bugün kendini üzgün mü hissediyordun? Seni daha iyi hissettirecek ne oldu?"
"Senin için zor olan ama yine de yaptığın şey neydi?"
"Kendini yalnız hissettiğin bir zaman oldu mu? Ve bu konuda ne yaptın?"

KAYNAK : elele dergisi

FOTOĞRAF : mynet, posta, annecocuk

DERLEME : egegundem.com.tr - Gürel UÇAK -